Coğrafya Aşkı

Günün birinde ailesine uzak bir coğrafya  da yaşayan bir çocuk varmış. Ailesinden koparılırken çok küçük olduğu için yaşadıklarının farkında olmayan bir çocuk. Yanlarında yaşadığı aile onun gerçek ailesinin uzak bir coğrafya  da yaşadığından başka bir kelime söylemediği için çocuk ailesinin coğrafya adında bir kentte yaşadığını zannetmiş. 3. sınıfta iken derste meslekler tanıtılırken 'Coğrafya Öğretmenliği' çocuğun dikkatini çekmiş ve o yaşta aklına koymuş çocuk ileride coğrafya öğretmeni olmaya karar vermiş. Günler ay aylar yıl olmuş ve çocuk üniversite sınavında coğrafya  öğretmenliğini kazanmış. Akıl yerine oturmuş artık. Çocuk ailesinin coğrafya adlı bir kentte değil de kendisine uzak bir coğrafya da yaşadığını anlamış. Aramış, araştırmış fakat bir sonuca ulaşamamış. Yıllardır yanlarında yaşadığı üvey ailesi sonunda çocuğa gerçek ailesinin aslında uzak bir coğrafya da değil yakında oturduklarını anlatmışlar. Çocuk değil ki bu artık onu kimse tutamazmış fakat acilen okula gidip sınıfına coğrafya  sınavı yapması gerekiyormuş. Yani çocuk başlı başına bir imtihanın içindeymiş. Ya okulu ve coğrafya sınavı ya da yıllardır görmediği ailesi. Meslek aşkı bu olsa gerek… Burnunda tüten annesini, babasına hiç görmediği kardeşlerine rağmen kendisi için önemli olmasa da öğrenciler için belki de hayati önem taşıyan sınavına öncelik vermiş. Sınavın yalnızca kırk dakika olmasına rağmen onun için kırk yıl gibiymiş.  Ve dakikalar sonra sınav bitmiş. Coğrafya öğretmeni tam dersten çıkarken sınava annesi hastalandığı için geç kalan çalışkan öğrencisi gelmiş. Eğer o sınava hemen girmezse yeniden girme şansı hiç yokmuş. Vicdan bu ya da imtihan… Küçüklüğünden beri coğrafya  sevgisiyle yanıp tutuşan öğretmen çaresizce öğrencisini kırk dakikalığına yalnız başına sınava almış ve imtihanı kazanmış. Çünkü sınava aldığı çocuk onun öz kardeşi hasanmış.